Ayvalık’ta yapılan kazılar, insanlık tarihine yeni bir pencere aralıyor

İnsanlık tarihinin ilk göç yollarını düşündüğümüzde, çoğumuz Bering Kara Köprüsü’nü aklımıza getiririz. Bu kara köprüsü, eski insanların, son Buzul Çağı’nda Sibirya’dan Kuzey Amerika’ya geçmesini sağlayan önemli bir yoldu. Ancak, insanlığın erken dönem göçünü şekillendiren bir başka kara parçası daha olabilir. Bu kez, eski dünyanın doğusunda, Anadolu kıyılarında yer alıyor.

Bir Türk arkeolog ekibi, bu konuda dikkat çeken bir keşfe imza attı. Ayvalık bölgesinde yapılan kazılar sonucunda, bölgede eski zamanlara ait 100’ün üzerinde taş eser ortaya çıkarıldı. Bu bulgular, Asya ve Avrupa arasındaki kıyı yollarının, zamanında doğal bir karasal köprü olarak işlev gördüğünü gösteriyor. Eğer bu teori doğruysa, insan göçü tarihine dair daha önce hiç keşfedilmemiş bir dönüm noktası gün yüzüne çıkmış olacak.

Cuma günü Island and Coastal Archaeology Dergisi’nde yayınlanan araştırma, Batı Anadolu’nun Ayvalık bölgesindeki Paleolitik potansiyeli inceledi. Araştırmacılar, “Bu çalışma, Pleistosen arkeolojisinde neredeyse hiç incelenmemiş olan Batı Anadolu bölgesinde Ayvalık’ın Paleolitik potansiyelini ortaya koyuyor. Bu bulgular, bölgedeki erken insan yerleşimlerinin belgelenmemiş izlerini gözler önüne seriyor” diyerek Ayvalık’ı, kuzeydoğu Ege’deki erken insan yayılımlarının araştırılmasında önemli bir merkez olarak işaret ediyor.

Paleolitik Dönem, yaklaşık 2.6 milyon yıl önce başlayıp, 12.000 yıl önce sona ermiş bir zaman dilimi olarak tanımlanıyor. Bu dönem, insanlık tarihinin en eski çağlarını kapsarken, Pleistosen Dönemi ise jeolojik bir terim olarak aynı dönemi ifade ediyor. Buzul Çağı’nda, yani yaklaşık 120.000 yıl önceye kadar dünya farklı bir görünüme sahipti. O dönemde deniz seviyesi oldukça düşüktü ve büyük buzullar kıtaların bir kısmını kaplıyordu. Bugün Ayvalık’ın çevresinde bulunan adalar ve yarımadalar, Anadolu ile Avrupa arasında bir kara bağlantısının bulunduğuna işaret ediyor.

Daha önce bilinmeyen bir göç rotası

Şimdiye kadar bilim insanları, Homo sapiens’in çoğunlukla Doğu Akdeniz ve Balkanlar üzerinden Afrika’dan Avrupa’ya göç ettiğini düşünüyordu. Ancak Ayvalık’taki kazılarda ortaya çıkan taş aletler, bu yerin geçmişte insanlar tarafından kullanıldığını kanıtlıyor. Araştırmacılar, buldukları Paleolitik el baltaları, satırlar ve Levallois yonga aletlerinin, bu bölgenin erken insan göç yollarının bir parçası olduğunu ileri sürüyor.

Hacettepe Üniversitesi’nden arkeolog Göknur Karahan, bulguların büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Bu aletlerin Ayvalık’ta bulunması, bölgenin Afrika, Asya ve Avrupa’da yaygın olarak kullanılan teknolojik geleneklerle doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu da bölgenin insan göçü tarihindeki rolünü yeniden düşünmemize yol açıyor” dedi.

Karahan, bu bulguları ilk kez elinde tutmanın hem duygusal hem de bilimsel açıdan çok özel bir deneyim olduğunu ifade etti: “İlk aletleri keşfetmek, gerçekten unutulmaz bir anıydı. Hem duygusal hem de ilham vericiydi.

Ayvalık’taki bu bulgular, bölgedeki antik çevrenin yeniden inşa edilmesi ve tarihlendirme çalışmalarıyla daha da derinlemesine incelenecek. Ege Denizi’nin dibinde yapılan eser aramaları ve stratigrafik kazılar, bu teorilerin doğruluğunu test etmek için kritik öneme sahip. Eğer bu bulgular doğrulanırsa, insan göçü ve evrimi üzerine yazılacak yeni bir tarih sayfası açılacak gibi görünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir