TÜSİAD, hakkındaki soruşturmaya ‘demokrasi ve hukuk’ vurgusuyla yanıt verdi: Ülkemize karşı sorumluluğumuzdur…

Genel Kurul Toplantısı’ndaki iktidara yönelik eleştirilerinin ardından gündem olan ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma açılan TÜSİAD’dan yeni açıklama geldi. Açıklamada, ”TÜSİAD olarak; bağımsız ve tarafsız şekilde, ülkemizin refahı ve kalkınmasına katkı sağlayacak konuları gündemimize alıyoruz. Kamuoyunda derneğimize yöneltilen eleştiriler dahil her konunun dile getirilmesi, Türkiye’de tartışma ve demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmelidir” denildi. 

Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras hakkında açılan soruşturmanın ardından TÜSİAD’dan ilk açıklama geldi. Yapılan açıklamada ekonomik kalkınmanın ancak insan hakları temelli, katılımcı demokrasi ilkesini benimsemiş bir hukuk devleti ile kalıcı hale getirilebileceği bildirildi.

Açıklamada TÜSİAD olarak bağımsız ve tarafsız şekilde Türkiye’nin refahı ve kalkınmasına katkı sağlayacak konuları gündeme aldıkları belirtilerek, “Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünün yükselmesine katkı sağlıyor, uluslararası iş dünyasındaki temsil gücümüz ile ülkemizin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz” ifadelerine yer verildi.

TÜSİAD’dan son olaylara ilişkin yapılan açıklama şöyle:

“TÜSİAD olarak tüzüğümüzdeki amaçlar doğrultusunda, her zaman ülkemizin kalkınması ve tüm toplumun menfaati hedefiyle, doğru olduğuna inandığımız tespit ve önerilerimizi demokratik kurum ve kurallara saygı ile katılımcı demokrasi ilkesi çerçevesinde şeffaflıkla paylaşıyoruz.

Ülkemiz için çalışan, üreten, istihdam sağlayan iş insanları ve sanayicilerin gönüllü birlikteliğini temsil eden TÜSİAD olarak; bağımsız ve tarafsız şekilde, ülkemizin refahı ve kalkınmasına katkı sağlayacak konuları gündemimize alıyoruz. Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünün yükselmesine katkı sağlıyor; uluslararası iş dünyasındaki temsil gücümüz ile ülkemizin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz.

Kamuoyunda derneğimize yöneltilen eleştiriler dahil her konunun dile getirilmesi, Türkiye’de tartışma ve demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmelidir.

Ekonomik kalkınmayı ancak insan hakları temelli, katılımcı demokrasi ilkesini benimsemiş bir hukuk devleti ile kalıcı hale getirebiliriz. Ülkemizi ileri taşıyacak ortak hedeflerimize bilgi, deneyim ve önerilerimizle katkıda bulunmak, ülkemize karşı sorumluluğumuzdur.”